YA ALLAH, YA MUHAMMED, YA ALİ, YA HACI BEKTAŞİ VELİ
Google

   
  ALEVİ-BEKTAŞİ TARİHİ (alevibektasi-tarihi.tr.gg)
  ONİKİ İMAMLAR
 


   ONİKİ İMAMLAR 

   Anadolu Alevi inancında 12  İmamlar önemli bir yere sahiptir. Alevilik çeşitli inaç ve dinlerin köklü bir sentezi olmasına rağmen ismini 15. ve 16. yüzyılda birinci imam olan ve Islam dininde de peygamberden sonra en çok tartışılan şahsiyeti Hz. Ali’den alır. Dürüstlüğü, doğruluğu, cömertliği, yardımsever, hoşgörülü ve ezilenden yana oluğu Anadolu Aleviliğini etkilemiş; nerdeyse bütün bir inanç sistemi onun adıyla anılır olmuştur.

  Aleviliğin 12 İmamla organik bir bağının olmamasına nazaran çeşitli tarikatlar ve ocaklar kendilerini bu soya dahil etmişlerdir. Anadoluda yapılan Cemler 12 İmamı temsilen 12 Hizmetler biçiminde tertiplenmiştir.Özellikle 15. yüzyıldan sonra gelen büyük Alevi ozanları 12 İmam ve Ehlibeyt sevgisini Alevi inancının içine oya gibi nakış nakış işlemişlerdir.  

     Arap soyundan olmalarına rağmen 12 İmam ve Ehlibeyte duyulan muhabbet ve sevgi daha çok şeriat bağlamında değil, mistik  ( tasavvuf ) boyutuyladır. Hz. Ali’nin Islam içerisinde bir muhalefet olarak ortaya çıkması ve bu yüzden büyük zulümlere uğraması Anadolu Alevilerini derinden etkilemiştir. Çoğu zaman da Anadolu Alevileri Hz Ali’nin kaderinde kendi kaderlerini görmekteydiler. 

    Islamın Hz. Ali yanlısı yorumu olarak ortaya çıkan Şiilik, esasen Farsi kültürün Arap kültürüne karşı duyduğu bir tepkinin ürünüdür. Ancak Anadolu Aleviliğinden en az sünni Islam kadar uzaktır. Ortodoks Islamın bütün kuralları (oruç, namaz, zekat, hac vs) Qiiler için de, küçük ayrıntılar dışında hemen hemen aynıdır. 12 Imamların kutsallığı ve yüceliği inancı dışında hiç bir benzerlik yoktur. Şiilikte, cem, semah, duaz imam ya da musahipik gibi dinsel törenler ve inanç kalıpları yoktur.

   Alevilik kulaktan kulağa, dilden dile aktarılarak bu günlere geldiği için tabiatıyla 12  Imamlar hakkında anlatılanlar da kaynaktan çok söylenceye dayanmaktadır.

   Bilgilerin kulaktan kulağa dağılarak yayıldığı toplum strüktüründen, yazınsal alana geçmekte olan Aleviler de diğer toplumlar gibi kendi kültürel ve inançsal tarihini kayda geçmek durumundadır 12 İmamları düşsel kişilikleriyle değil de, tarihsel kişilikleriyle tanımak istedik ve  bu vesileyle bir takım bilgiler edindik, bu bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

   

Birinci İmam : Hz. Ali

 

     Peygamberin davete bağlamasından 30 yıl önce (Miladi 599 yılında) Receb ayının onücüncü Cuma günü Kabe`nin içinde doğmuştur. Anne ve baba tarafı Haşimilere dayanır. Küçüklüğünden beri Hz. Muhammedin dini ve ahlaki terbiyesi altında yetiqmiqtir. Babası Ebu Talip annesi ise Fatımatı Bin Eset`tir. Hz. Muhammed`in peygamberliğini tanıyan ilk insan oldu için de aynı zamanda ilk müslümandır. Fatma`nın vefatına kadar başka bir kadın almamıştır. Daha sonraları defalarca evlenmiş ve bu evliliğin sonucunda erkek-kız otuz üç evladı olmuştur. Peygamber dönemi ve sonrası olmak üzere bir çok savaşlara katılmıştır. Uhut, Hendek, Bedir, Sıffın gibi savaşlar bunlardan yalnızca bir kaçıdır. Ebu Süfyan oğlu Hanzala’yı, Saidin oğlu As’ı,  Zübeyr ve Talha’yı bu savaşlar esnasında öldürür. Elinde kılıç sürekli peygamberi korumuş, yanından ölünceye kadar hiç ayrılmamıştır.              
       Hazreti Peygamber hicretin 10. yılında, bir haç dönüşü yanındaki kafileyi durdurur ve onlara bir hutbe verir. Bu hutbe esnasında peygamber kalabalığa dönerek Gadi Hum denen yerde şöyle seslenir. „ O, Allahı ve Resulünü sever. Allah ve Resulü de onu sever; O, kaçmaz, fethetmeden de geri dönmez. Size iki emanet bırakıyorum. Bunlardan biri Ehli Beytimdir“ der.
 
    Hicretin sekizinci yılı Ramazan ayının 20. günü Mekke fethedilir. Hz. Ali Peygamberle birlikte Mekke`deki (Kabedeki) bütün putları kırar ve Kabeyi Islamiyetin tapınağı haline getirdiler. 
   Peygamberin ölümünden sonra baqlayan halifelik kavgaları Ebubekir'in halife olmasıyla son bulur. Hz. Ali bunun bir haksızlık olduğunu söyler ve uzun zaman Ebubekire biat etmez. Ebubekirin emriyle Ömer Hz. Ali`nin evini yakar. Daha sonra ise, İslamda ayrılıkların çıkmasından sakındığı için Ebu Bekirin halifeliäini kabul eder. Peygamberin vefaatından sonra Hz. Ali’nin Islam devleti adına savaşlara hemen hemen hiç katılmadığı görülmektedir. Halifelik daha sonra Ömere geçer. Ömer öldürülünce Osman hemen bu boşluğu doldurur ve halife olur. Osmanın öldürülmesiyle iyice artan toplumsal kargaşa, dizginlenemez boyutlara geldiğinde halkın bir bölümü Hz. Ali’yi halife olarak kabul eder. İslam imparatorluğunun çatlamaya başladığı bir dönemde Halife olan Hz. Ali beş yıl kadar bir süre halifelik yapar. Bu zaman zarfında önce Ayşe ve Zübeyrin daha sonra ise Maviyenin hilakar tutum ve savaşlarıyla karşılaşır. Ve sonunda onları bozguna uğratır. 
    Hicretin kırkıncı yılı (633) Ramazan ayının ondokuzuncu  günü Küfe mescitinde sabah namazında Haricilerden Abdurrahman b. Mülcem zehirli bir kılıçla Hz. Ali’yi başından ağır yaralar. Hz. Ali kurtulamaz ve üç gün sonra ölür. Necefi-Eşref’e gömülür, ve mezarı türbeye dönüştürülür. Yüzden fazla ünvanı vardır: Ebi Turap, Murtaza, Şiri Yezdan (Allahın Arslanı), Haydar, Şah-ı Vilayet, Emiril Mümin bunlardan bir kaçıdır. 62 yada 63 yıl yaşamıştır.


İkinci İmam: İmam Hasan

    Hz. Ali’den sonra ikinci imam olmasının yanısıra aynı zamanda Hz. Ali’nin Fatma`dan doğan ilk oğludur. Taki, Zeki, Sıbt gibi ünvanları vardır. Bunların yanısıra sıklıkla Hasan-ı Mücdeba da denir. Mücdeba seçilmiş demektir. Bir rivayete göre hicretin ikinci yılı, bir rivayete göre ise üçüncü yılı ramazan ayının 15. günü Medine`de doğmuştur. Ismini dedesi Hz. Muhammedin koyduğu söylenmektedir.

            Imam Hasan`ın erkek ve kız olmak üzere onbeş evladı vardır. Ancak soyu sadece iki evladı üzerinden yürümüştür.İmam Hasan Cemal savaşı başta olmak üzere Sıffın ve Nehrevan savaşlarına da katılmıştır.

            Hz. Ali’nin ölümünden sonra halkın bir kısmı İmam Hasan`a biat ederler, onu halife yapmak isterler. Bunun üzerine harekete geçen Muaviye, basra ve Küfeye birer adam yollayarak halkı İmam Hasan aleyhine kışkırtmaya başlar.İmparatorluğun önemli bir gücünü elinde bulunduran Muaviye Hasan’a halifelikten derhal çekilmesini söyler. Halka dönen İmam Hüseyin yeterli desteği bulamayınca şartlı olarak halifelikten çekilir.

            Fakat daha sonra İmam Hasan bu çekilmenin gönüllü değil zorunlu bir çekilme olduğunu söyleyecektir: ’’ Ben bu işi Muaviyeye teslim etmezdim; fakat yardımcı bulamadım.Yardımcı bulsaydım gecemde de onunla savaşırdım gündüzümde de; sonundaysa Allah onunla benim aramda hükmederdi.’’

            İmam Hasan Muaviyeye şu şartları koşmaktaydı: Halkın, Allahın kitabına ve sünnetine uygun yönetilmesi, Ali şiasından olanlara hiç bir suretle kötülükte bulunulmaması, Hz. Emiril Mümine kötü söz söylenmemesi.

            Muaviye bu anlaşmaya daha sonra uymaz ve Ehli Beyte çeşitli haksızlıklar yapılır, baskılar azalmaz, toplum sosyal bir gerilim içine doğru sürüklenmektedir.

            Imam Hasan’ı,  halifelikten feragat etmesine rağmen Muaviye tehlikeli görmüş ve bir an önce Ehli Beyt soyunu ortadan kaldxrmak için yollar aramıştır. Daha sonra ise Imam Hasan'ın karısı Cu’de’ye çeşitli vaadlerde bulunarak Hasan'ı zehirletir.

              İmam Hasan miladi olarak 669 da gözlerini yaşama yumar. Vasiyetinde dedesi Hz. Muhammedin yanına gömülmek ister. Bu haberi alan Mervan Ümmiye oäullarxndan bir toplulukla silahlanarak yolu keserler ve Imam Hasan`ın bu vasiyetini engellerler. Daha sonra Imam Hasan Emiril Mümünin annesi Esat Bin Fatma'nın yanına gömülür.

 

 

Üçüncü İmam: İmam Hüseyin  

 

 

 Imam Hasan'ın küçük kardeşi ve üçüncü imamdır. Annesi Fatma, babası Hz. Ali dir. Hicretin dördüncü yılı (626) şaban ayının üçüncü günü Mekkede doğmuştur. Bir kaç defa evlenen Imam Hüseyin’in bu evlilikten altı erkek, iki kız çocuğu olmuştur.

            Irak'lılar günden güne Muaviyeye tepki duymaktadırlar. İmam Hüseyin’e biat etmek istemektedirler. Mekkede ise İmam Hüseyin`in kardeşleri (Muaviyenin ölümünden iki yıl sonra) Haşim oğullarıyla Ehli Beyt yandaşlarını toplayarak hutbeler okumaya başlarlar.

              Muaviye, kendinden sonra oğlu Yezit’i halifeliğe tayin etmek isteyince (Hicretin 54. yılları sonunuda) bunun üzerine  İmam Hüseyin ve yandaşları kıyama geçerler. Ardından da Muaviye ve çevresini şiddetle uyararak, Hz. Muhammedin ve Ehli Beyt'inin ümmetini düzene sokmak için kıyama kalkıştığını söyler.

            Yanındakilere ‘’ Kendisiyle gelenlerin şehit olacağını, fakat kendilerine uymayıp kalanların da bir fethe, bir huzura erişemeyeceklerini’’ söyler. Küfeliler kendisine mektup yazarak canı gönülden desteklediklerini bildirirler.

            Kalabalık bir toplulukla Küfeye doäru yola çıkar. Ancak bir çok insan Yezitle çarpışmayı göze almadığı için döner. Çoğunluğu aile halkı olmak üzere İmam Hüseyin’in yanında sadece 72 kişi kalır.

            Bunu haber alan Yezit İmam Hüseyin ve yandaşlarının üzerine büyük bir ordu salarak onları Kerbela çölünde kuşatma altına alır. Üç gün boyu işkence ederler. Susuz ve aç bırakırlar. Üçüncü gün katliam başlar. Altı aylık oğlu Ali Ekber kucağında oklanarak öldürülür. Daha sonra bir kaç kişi dışında İmam Hüseyin de dahil hepsi katledilir.

 İmam Hüseyin öldüğünde 56 yaşındaydı. Sene miladi olarak 680 dir. Türbesi Kerbelada’dır. 

 

Dördüncü İmam: İmam Zeynel Abidin 

 

Babası Hazreti Hüseyin, annesi ise şehribandır. Hicretin 36. yılı yani 659 da doğar. Künyesi Ebu Muhammed, Ebu Hasan, en ünlü lakabı ise Zeynel Abidin’dir. On biri erkek, dördü kız olmak üzere on beş evladının olduğu rivayet edilir. İmam Hüseyin Kerbela`da şehit edildiğinde Zeynel Abidin yirmi dört yaşındaydı. Şimir Ehli Beytin bulunduğu çadıra saldırarak Zeynel Abidini de şehit etmek istemiş fakat Canabı Zeynep buna mani olmuştu. Hazreti Hüseyin’in soyu  Zeynel Abidin üzerinden yürüdüğü için kendisine ‘Adem-i Ali Aba’ da denir.

Kerbela olayından sonra elleri kolları bağlanarak önce Küfe’ye ardından da Şam’a götürülür, Yezidin huzuruna çıkartılır ve daha sonra ise serbest bırakılır. Sebest olunca Mekkeye döner ve sessiz bir hayat sürdürür.

Sabırlı, iyi huylu, yardımsever ve çok bilgili bir insan olan Zeynel Abidin, geride üç tane eser bırakır. E’s-Sahifet’ül Kamile, Sahifei Seccadiyye,Risalet ül Hukuk.

Hişam bin Abdulmelik’in ığvasıyla zehirlenerek şahadet mertebesine ulaştığında tam 60 yaşındadır (719). İmam Hasan’ın metfun bulunduğu mahale defnedilir.

 

Beşinci İmam: İmam Bakır

 

Hicretin 57. yxlx yani 677 tarihinde Medine’de doämuqtur.Babasx Zeynel Abidin, annesi Hz. Hasan’xn kxzx Fatmadxr. Hem anne hem de baba tarafx doärudan Hz. Ali’ye dayanxr. Kerbela olayxnda 3-4 yaqlarxndaydx. Künyesi Ebu-Cafer, lakabx ise Bakxr’dxr.

            Dört erkek, üç kxz olmak üzere yedi çocuäu olmuqtur. Soyu  imam Caferi Sadxk’tan yürümüqtür.Imam Bakxr’xn hayatx Ümmiye oäullarx saltanatxnxn son dönemlerinde geçer. Büyük bir bilgin ve alim olduäu bilinmektedir. Ebu Hanifi, Malik, Qafii gibi tanxnmxq meshep kurucularx kendisinden ilmi olarak çok faydalanmxqlardxr.

            Ümmiye oäullarx tarafxndan 733 yxlxnda zehirlenerek öldürülür. Cenazesini 6. Imam olan oälu Imam Caferi Sadxk tarafxndan kaldxrxlxr. Medine’de, babasx Zeynel Abidin’in yanxna defnedilir.  

Altıncı İmam:  İmam Caferi Sadık

 

Ilim deryasx olarakta bilinem Imam Caferi Sadxk, Emevilerin çöküq yxllarxyla Abbasi devletinin kurulduäu yxllarda yaqamxqtxr. Doäum yxlx 699’dur. Babasx Imam Bakxr, annesi ise Ümmü Ferve dir. Ümmü Ferve, birinci halife Ebubekirin torlarxndandxr. Künyeleri, Ebu Abdullah, Ebu Ismail ve Ebu Musadxr. En ünlü lakabx ise Sadxk’txr. Onbiri erkeke, dördü kxz olmak üzer onbeq evladx olduäu rivayet edilir.

            Ümmiye oäullarxna karqx baqlayan toplumsal tepki kxsa sürede geniq coðrafyaya yayxlmxq ve sonunda Ümmiye oäullarxnxn saltanatx yxkxlxp yerine Eba Müslim’in önderliäinde Abbasi devleti kurulmuqtur. Imam Cafer’den bu yeni kurulan devletin baqxna geçmesi teklif edilir ancak siyasetten xsrarla uzak durur ve kendini bütünüyle ilime verir. Binlerce öärenci yetiqtirir. Kuran, Hadis, Fxkxh, felsefe ve daha bir çok alanda üsdat olduäunu kanxtlar. Öärencileri arasxnda bir çok alim ve mutasavvuf bulunmaktadxr.

            Imamlar içinde en uzun yaqamxq olan  Imam Caferi Sadxk, bir rivayete göre Abbasoäullarx devletinin ikinci halifesi Mansur tarafxndan zehirletilir. 765 yxlxnda Medine’de ölür. Medine’de babalarxnxn, atalarxnxn yanxna defnedilmiqtir.

            Ölümünden sonra taraftarlarx onun eserlerini ve sözlerini toplayarak Caferilik meshebini kurdular. Öärencilerinin derlediäi Buyruk isimli kitap Anadolu Aleviliäini derinden etkiler. Ayin ve erkanlarxnda onu bir rehber gibi kullanxrlar.

 

Yedinci İmam: İmam Musa Kazım

 

Yedinci Imam olan Musa Kazxm 745’de Mekke ve medine arasxnda Ebva denen yerde dünyaya gelmiqtir. Babasxnxn adx  Imam Caferi Sadxk, annesinin adx ise Hamidei Berberriye’dir. Künyeleri Ebul Hasan, Ebul Ibrahimdir. Onsekizi erkek, ondokuzu kxz olmak üzere otuzyedi evlatlarx olmuqtur.

            Abbasiler devri de Emevilerden pek farklx deäildi. Ehli Beyte ve yandaqlarxna yapxlan haksxzlxk ve zulüm kesintisiz bir qekilde sürere gider. Abbasi hükümdarx Imam Musa Kazxm’x Baädat’a getirtir ve tutuklatxp zindana attxrxr. Daha sonra Harun halife olunca imamx qehit ettirir.

            Musa Kazxm öldürüldüäünde  tam 54 yaqxndaydx. Soyu, oälu Imam Rxza üzeriden sürmüqtür.

 

Sekizinci İmam: İmam Rıza

 Imam Rxza hicretin yüzelli üçüncü yxlxnda (770) Medine’de doämuqtur. Babasx Musa Kazxm, annesi ise Hizeranxl Mersiyye adlx bir cariyedir. Lakap ve künyeleri Rxza, Sabir, Raddiyy, Zekiyy ve Veliyy’dir.

            Imam Rxza’nxn dört kxz, dört erkek olmak üzre sekiz çocuäu olmuqtur. Ancak kimi rivayetlere göre ise Muhammed Taki’den baqka evlatlarx yoktur. Abbasi halifesi Memun tarafxndan zehirletilir.

            Arap takvimlerine göre Zil-Kadenin yirmi üçüncü günü, hicri ikiyüz iki ya da ikiyüz altxda vefat eder. Tus qehrinin Senabat köyüne defnedilmiqtir. Imam Rxza’da diäer imamlar gibi siyasetten uzak durmayx yeälemiq ve kendini ilim ve irfana vermiqti. Ne var ki, siyaset dünyasxndan daima uzak kalmalarxna raämen hemen hemen hiç bir imama eceliyle ölmek nasip olmamxqtxr.

 

Dokuzuncu İmam: İmam Muhammed Taki

Imam Rxza’nxn oäludur. Annesi Sebike dir. Hicretin yüzdoksan beqinci yxlxnda (811 ) Medine’de doädu. Künyesi Ebu Cafer, lakaplarx ise Cevat, Kaanx, Necib ve Takxy’dxr. Dördü kxz olmak üzere sekil çocuäu dünyaya gelmiqtir. Soyu Aliyyün Naki ve Mubarka’dan sürmüqtür.

            Sessiz ve sakin bir hayat yaqayan Imam Muhammed Taki, çok genç yaqta zehirlenerek öldürülür. Öldüäünde henüz 24 yaqxndadxr. Daha sonra ceddi Musa Kazxm’xn yanxna (Baädat’ta) defnedilir.

 

Onuncu İmam: İmam Naki

Imam Naki Medine’ye üç mil uzaklxkta bulunan Surya köyünde 828’da doämuqtur. Babasx Imam Muhammed Taki, annesi ise Semanet ül Magribiyye’dir. Lakaplarx pek çoktur. Nasxh, Fettah, Tayyip, Murtaza, Alim, Emin, Necip bunlardan sadece bir kaçxdxr.

            Çok genç yaqta Abbasoälu Mutemed tarafxndan Semira’da  miladi takvimle 868 yxlxnda qehit edilir. Baädat’ta defnedilmiqtir.  

On Birinci İmam: İmam Hasan El Askeri

Hasan El Askeri’nin  hicretin ikiyüz otuz iki yxlxnda (846) Semira’da doäduäu rivayet edilir. Babasx Aliyyül Naki, annesi ise Susen hanxmdxr. Künyesi Ebu Muhammed, lakablarx ise Hadi, Rafxyk, zekkxy, Takkxyy, Halis ve Askeri dir. Imam Hasan ül Askeri Abbasoäullarx halifelerinden El Müftedi, El Mutez, El Mutemit dönemlerinde yaqamxqtxr.

            Özellikle el Mutezi devrinde Ehli Beyt ve yandaqlarx qiddetli takiplere ve iqkencelere uäramaktaydx. Imam Hasan El Askeri yaqamx boyunca defalarca tutuklanarak zxndana atxldx.

            Kimi rivayetlere göre Mutemit tarafxndan ( 874’te) zehirlenerek öldürülür. Imam Hasan El Askeri öldüäünde 28 yaqxndaydx. Çocuklarx hakkxnda pek bilgi yoktur. Kimi kaynaklar Hasan El Asker’in hiç çocuäu olmadxäxnx iddia etmektedirler. Ancak, inanlara göre Onikinci Imam olan ve Sahibi Zaman olarak tanxmlanan Ýmam Mehdi’nin babasxdxr. Soyu Imam Mehdi’de son bulmuqtur.

 

 

Onikinci İmam: İmam Mehdi

 

 Imam Mehdi sonuncu imamdxr. Onunla birlikte imamlxkta son bulur. Hicretin ikiyüzelli beqinci yxlx, Qaban ayxnxn onbeqinci Cuma günü doämuqtur. Babasx Imam Hasan Ül Askeri dir. Annesi Nercis Hatundur. Künyesi Sahibi Zaman El Mehdi dir. Mehdi ‘Hidayete Ermiq’ anlamxna gelmektedir. babasxnxn ölümünden sonra gizlenmeye baqlar ve bir daha kendisinden haber alxnamaz.

            Alevi inancxna göre Mehdi ölmemiq, gizli alemlere çekilmiqtir. Vakti tamam olunca ortaya çxkacak (yer yüzüne inecek) ve bütün insanlxäx zulüm ve esaretten kurtaracaktxr. Mehdi’nin ne zaman geleceäi ise belli deäildir. Bir an meselesi de olabilir, asxrlara yayxlmxq geniq bir zaman da olabilir.

            Alevi inanç ve deyiqlerinde Hz. Ali ve Imam Mehdi’ye özel bir yer verilir. Onlarxn qefaatxna ve keremine sxäxnxrlar, diledikleri qeyleri onlardan dilerler. Buna bir örnek olsun diye burda bir Duazimama yer verdik.

 
  Bugün 8 ziyaretçi (12 klik) kişi burdaydı!